• Anasayfa
  • Favorilere Ekle
  • Site Haritası
  • https://www.facebook.com/DenizliAGD?ref=hl
  • https://twitter.com/DenizliAgd
Custom Search
Kasım Ceylan Arslan
denizliagd@hotmail.com
ÜLKEMDE BİR GÜNLÜĞÜNE KRAL OLSAM
31/05/2012
ÜLKEMDE BİR GÜNLÜĞÜNE KRAL OLSAM

Bir gece uykum kaçtı. Uyuyamayınca gecenin geç saatlerinde hayal alemine dalıp ileriye dönük ve ülke insanlarımın hayat standardını nasıl yükseltirim, bunun için neler yapabilirim diye derin derin düşünmeye başladım. Hayal bu ya. Dedim ki, kendi kendime. Hani 23 Nisan Ulusal Egemenlik ve Çocuk Bayramında ülkemizi yönetenler beş dakikalığına koltuklarını öğrencilere bırakıp, her şeyde hürsün, bütün bürokratlar emrinde, ne emir verirsen yerine getirecekler diyorlar ya. Bunun gibi işte. Bana da böyle bir fırsat tanınsa, bu ülkenin bir günlüğüne kralı sensin, ne dilersen yerine gelecek deseler. Benim acilen mevcut durumun üstüne mikro bazda vereceğim ilk emir ve yapacağım ilk icraatlar neler olurdu diye düşünerek hayal âlemine dalıp girmişim.
Nice zaman sonra hayal âleminden kurtulup kendime geldiğimde, kurduğum bu hayalleri bilgisayarımın tuşlarına basarak kayıt altına aldım. Hayal ve düşüncelerimi sizlerle paylaşmak istedim. Bu kurduğum hayaller çok da uçuk, sıra dışı, uygulanmayacak fikirler gibi gelmedi bana. Umarım sizler de benim bu görüşlerimi mantık süzgecinden geçirip, üzerinde fikir yürütüp farklı boyutta ilaveler yaparak daha da geliştirip toplumla paylaşırsınız. Yani “Ehven-i şer” denilen kötünün iyisini bulabilirsiniz.

Anti parantez olarak bu günkü seküler anlayışa sahip, bireyselliği ön planda tutan, liberal ekonomiyi benimsemiş bir sistemde dar gelirli bir aileden dünyaya gelmiş bir cenin; bebeklik, çocukluk ve kızanlık devresini annesinin, babasının yanında tamamladıktan sonra, ilk olarak aşağıda maddeler halinde sayacağım ihtiyaç öğelerinin içeriğiyle karşı karşıya kalır. İçinde bulunduğu vaziyetten endişelenmeye ve korkmaya başlar. Kendini çıplak ve korumasız hisseder. Konu başlıklarının içeriği olumlu bulunan gençlerimiz, kendilerini özgür, atılgan, güçlü hissederek zorluklara karşı daha mücadeleci ve cesaretli oldukları halde, konu başlıklarının içeriği olumsuz olan dar gelirli gençler ise ürkek, korkak ve içine kapanık bir psikolojik tavır içersinde bulunurlar. İşte bu dar gelirli gençlerimizin, vatandaşlarımızın içine kapanık, çekingen olmalarının nedenleri ve bu nedenleri ortadan kaldırmak için yapılması gereken ilk icraatlar.

1.Geçim derdi. Ne yiyip ne içeceğim. İaşemi nasıl temin edeceğim endişesi. Bunun garantisi için ülkemde ne kadar dar gelirli aile varsa (memur ve emekliler hariç) hepsini kişi basına yüz liradan maaşa bağlarım. Bu sayede sosyal devlet olmanın gereğini yerine getirmiş ve bu uygulamayla bütün vatandaşlarımın açlık kaygısını bertaraf etmiş olurum. Maaş yönüyle çalışanla, çalışmayan arasındaki adaletsizliği gideririm. Çalışanın, çalışmayandan az ücret alma adaletsizliğini ortadan kaldırırım. (Örneğin: aynı iş kolunda çalışan bir kişinin asgari ücreti 630 lira bu şahıs emekli olunca 730 lira. Bunun gibi) Üretime yönelik bütün girişimleri desteklerim.

2. Barınma, ısınma ve korunma korkusu. Nerde oturacağım, neyle ısınacağım. Aydınlanma ve temizlenmeyi nasıl yapacağım korkusu. Bunun için yerel bazda kişi başına belli bir miktar tona kadar (ihtiyaç arge ile tespit edilebilir) su kullanmayı ücretsiz yaparım. Böylelikle herkese rahat temizlenme hakkını tesis etmiş olurum. Herkese istediği kadar istediği yerde su kullanmayı serbest bırakır, aylık kişi başına üç “ton”un üstüne geçen suyu ton başına beş liranın katlaması yaparım. Fazla su kullanım parasını, arz talebe göre ayarlayarak belli bir dengeyle paralellik sağlarım. Aynı sistemi elektrik kullanımında da uygularım. Belli Kw’ye kadar elektrik kullanımını ücretsiz yaparım. Limiti aşıp fazla kullananlardan bedava kullananların ücretini tahsil ederim. Isınmak ve barınmak için uygulanan mevcut politikayı daha da geliştirerek devam ettiririm. (Örneğin: Toki evleri, odun kömür ve yakacak yardımlarının devamı gibi)

3. Nesli devam ettirememe endişesi. Nasıl evleneceğim, evlenirsem çocuklarımı nasıl bakacağım derdi. Bu endişeyi gidermek için evliliğin önünde ne kadar yasal engel varsa hepsini kaldırıp, anasının babasının yanında kalmak şartıyla her evlenmek isteyen reşit vatandaşa evlenme hakkı verip, bunun için gerekli bütün (ceyiz) ihtiyaçlarını karşılarım. Böylece evlilik dışı ilişkiyi önleyip meşru yollardan meydana gelen çocuğun bakımını aile büyükleriyle paylaştırırım. Bu uygulama ile reşit olan vatandaşın evlenme ve çocuk bakım kaygısını bertaraf eder, evlenen çiftlere kendine güven ve kişilik kazandırmış olurum.

4. Erkekler için askerlik. Dış güvenliğimi sağlamak için askerlik yapmayı bir aylık eğitim hariç asgari düzeyde belli bir ücretle paralı hale getiririm. Askerlik yapmak istemeyenden de parasını alırım. Her sene plan bütçe yaparak ihtiyaç olan toplam asker sayısı parasının miktarı kadar paralı askerlik yapmak isteyenlerden parasını alırım. Yani yapmayandan parasını alıp yapana veririm. Böylece adaleti sağlamış olurum. Bundan böyle de askerlik, bir meslek haline gelmiş olur.


Bu hakları yurttaşlara öncelikli olarak vermemin nedeni ve gerekçesi:

Ülke vatandaşları yurt içinde günün şartlarına göre üretim yapıp para kazanarak geçimlerini sağlayacaklar ama hükümetler, devlet olarak kur paritesi,(değer eşitliği) serbest piyasa ve yurtdışı piyasalar nedeniyle üretici yurttaşlarını korumasız bırakmıştır. O halde bu ekonomik politikanın bedelini, vatandaşına, geçimini temin edecek kadar ücret vermek suretiyle devlet ödemelidir. Bu vatandaşın kabahati değil. Çünkü sen, hükümet veya devlet olarak bu politik kararı alırken vatandaşından raferandumla onay almamışsın. Siyasi olarak kararı sen vermişsin. Bu nedenle bedelini de devlet olarak senin ödemen gerekir. Vatandaşın değil.

Su ve elektriğin bedelini zaten vatandaş alt yapıdan sonra birkaç senede ödüyor. Bunun yanında insanın yaşam ihtiyacı kadar suyu Allah ücretsiz veriyor. Allah’ın bedava verdiği suyu sen ücretli veremezsin, bu zulüm olur. Sen belediye olarak ancak yaptığın yatırım ve sunduğun hizmet kadar para alabilirsin. Bunu da zaten fazla kullanmak isteyenden alacaksın.

Genel olarak makro bazda yapılması gereken ise;

Döviz kurunu da her zaman ithalatın önünü kesmek maksadıyla iç üretim maliyeti seviyesinde tutarım. Döviz-kur ve faizi dengede tutarım. Böylelikle iç, dış farkını ortadan kaldırıp vatandaşlarımı hem yurt içi tüketimi, hem de en kaliteli ürüne yönlendirmiş olurum. Ayrıca bu sayede yurt içinden sağlanan katma değerin yurt dışına transferini önlemiş olurum. Tarım ve hayvancılığa teşvik eder, gerektiğinde dünyayla rekabet için maddi olarak destek sağlar sübvanse ederim. Çünkü sıfırdan yapılan yurt içi üretimine (en uçuk şekilde)yüzde 99 maddi destek sağlansa bile yüzde bir kârdasın. Çünkü tarla hiç ekilmez, hiç hayvan yetiştirilmese hepten zarardasın demektir. Herkes bilir ki, artı bir, sıfırdan pozitif anlamda daha büyüktür.


Kaynak:
Devletin ve belediyelerin plan ve projelerle birey ve kurumlara sağlamış oldukları, ürettikleri arsa ve gayrimenkul rantlarından (getirimlerinden) elde edilecek geliri mülk sahibi olmak isteyenle paylaşırım. Bu yolla gayrimenkullerin ilavesi olan katma değerinden ek (ilave) gelir elde ederek, bütçemi zenginleştiririm. Bu uygulama ile hem fırsatçıları engellemiş hem de haksız elde edilen zenginliğin önüne geçerek yurttaşlar arasındaki sermaye adaletsizliği gideririm.

2. Kayıt dışı olan yüzde elli ekonomiyi kayıt altına alırım. Bunun için de maliye olarak harcamalarını belgelendiren vatandaşların verdikleri KDV nin yüzde ellisini kendilerine geri iade ederim. Böylece herkes yaptığı harcamayı belgelendireceğinden belge vermeyenlerden alış veriş yapılmayacak, bundan dolayı kayıt dışında olan ekonomi mecburen sisteme dâhil olup kayıtlı duruma geçecektir. Bu uygulama ile daha fazla vergi toplanıp daha fazla gelir elde edilecektir.



Sosyal ve çalışan kesimde eşitlik, adalet ve güveni tesis etmek için ise;

1. Memurlar için ülkeyi dar bölgelere ayırır ve 4 dereceli yaparım. Her bölge insanını kendi ve yakın bölgesine tayin eder ve kentten kırsala maaşını derece itibariyle yükseltir, böylece kırsala daha tecrübeli personelin tercih etmesini sağlarım. Bu savım öncelikli olarak öğretmenler için geçerlidir.

2. Çalışan Kesim için ailenin geçiminden birinci derecede sorumlu olan aile üyesinin maaşını ikinci derecede sorumlu olanın maaşının veya ücretinin en az bir buçuk katı yaparım. Böylelikle ailenin düzenini koruma altına alarak sosyal yaşam standardını yükseltmiş olurum.

3. Bütün mesleki ve sivil toplum kuruluşlarındaki yasal zorunlu üyelik ve partilerin devletten yardım alma sistemini kaldırırım. Böylece baronlar gibi koltuklarında oturan modern ağaların, ağalık sistemlerini son vermiş olurum. Kurumlar ve kişiler arasındaki adaleti sağlamış, meslek sahiplerine özgür iradeleriyle üyelik kakkını tanımış olurum. Zaten vatandaşlar özgür iradeleriyle üye olup aidat öderlerse böyle meslek guruplarına sivil toplum kuruluşu denir. Aksi, yani zorunlu üyelik sistemi, kamu kuruluşu anlamına gelir ki, bu da sivil toplum anlayışına terstir.

4. Esnaflar arasında sosyal adaleti sağlamak için yasal düzenlemeler yaparak 100 M2’ nin üstünde olan AVM’ leri kesinlikle şehir dışına taşır, servisle müşteri taşımacılığını izin vermem. Zaten oralardan alış veriş yapacak kadar gelir düzeyi yüksek olanların kendi ulaşım araçları vardır. Böylece gelir düzeyi küçük olan esnaflarla ulusal ve küresel bazdaki sermayedarlar arasındaki haksız rekabeti önlerim.

İşte İçinde bulunduğum mevcut sistemde şimdilik hayalimde bana verilecek olan bir günlük krallığın uygulamaları bunlar. Gelecek ay inşallah olması gereken sistem nasıl olmalıdır onu düşünüp hayalini kurar sizlerle paylaşırım. Hoşça kalın.


1649 kez okundu. Yazarlar

Yorumlar

Henüz yorum yapılmamış. İlk yorumu yapmak için tıklayın

Yazarın diğer yazıları

ALLAH'IN RAHMETİNE ÜMİT ETMEK - 23/12/2015
ALLAH'IN RAHMETİNE ÜMİT ETMEK
Allah Dilemeyince Siz Dileyemezsiniz. - 04/03/2014
Allah Dilemeyince Siz Dileyemezsiniz.
Batı ve İslam Medeniyeti - 27/12/2013
Batı ve İslam Medeniyeti
BİDAT-İ HASENELERİN, BİDAT-İ SEYYİE'YE (Hurafe'ye) DÖNÜŞMESİ - 21/11/2013
BİDAT-İ HASENELERİN, BİDAT-İ SEYYİE'YE (Hurafe'ye) DÖNÜŞMESİ
GEZİ OLAYLARININ DEĞERLENDİRİLMESİ - 03/10/2013
GEZİ OLAYLARININ DEĞERLENDİRİLMESİ
OKUMA, BİLGİLENME ve YAPILANMA METODU: 2 - 16/07/2013
OKUMA, BİLGİLENME ve YAPILANMA METODU: 2
OKUMA, BİLGİLENME ve YAPILANMA METODU: 1 - 16/05/2013
OKUMA, BİLGİLENME ve YAPILANMA METODU: 1
Görünmeyenler Tarafından Yönetilen Dünya - 17/04/2013
Görünmeyenler Tarafından Yönetilen Dünya
COCO COLA GERÇEĞİ - 11/03/2013
COCO COLA GERÇEĞİ
 Devamı
Ziyaret Bilgileri
Aktif Ziyaretçi1
Bugün Toplam27
Toplam Ziyaret120630
Üyelik Girişi
HADİSi ŞERİF
Peygamber Efendimize (sav),en temiz kazancın ne olduğu sorulduğunda:"Kişinin kendi elinin emeği,bir de dürüst ticaretin kazancı"buyurmuştur.
TAZİYE

"İnnâ lillâhi ve innâ ileyhi Raciûn

----------------------
Anadolu Gençlik Derneği Denizli Şubesi Yönetim Kurulu  Üyesi  ALİ ÇIRAK'IN DEDESİ Hakkın Rahmetine kavuşmuştur. Merhuma Allah'tan rahmet, kederli ailesine sabır ve başsağlığı dileriz.

BİR FM

ÖZLÜ SÖZ

Genç,inancı ve idealleri uğruna fedakarlık yapabilendir.

MİLKO










R

 

R