• Anasayfa
  • Favorilere Ekle
  • Site Haritası
  • https://www.facebook.com/DenizliAGD?ref=hl
  • https://twitter.com/DenizliAgd
Custom Search
ŞAKİR TARIM
denizliagd@hotmail.com
Salih Mirzabeyoğlu'nu tanır mısınız?
13/09/2012

 

 

Asıl ismi Salih İzzet Erdiş... 1950 Erzincan doğumlu... İlk ve ortaöğrenimini Eskişehir'de tamamladı. Lise yıllarında, daha 15 yaşında iken Necip Fazıl'la tanıştı. 1984'te yayın hayatına atıldı. Gölge ve Akıncı Güç dergilerini çıkardı. 60 civarında esere imza attı. O bir şair, yazar, düşünür ve hatip...

Necip Fazıl'ın oluşturduğu Büyük Doğu tefekkürünün en büyük takipçisi oldu. Eserlerinin her satırında Necip Fazıl'ın etkisini görmek mümkündür. Eserleri için, Büyük Doğu'nun daha aksiyoner ve daha keskin bir bilinçle yapılmış bir açılımıdır, değerlendirmesini yapabiliriz. Eserlerinin çoğu İBDA Yayınları arasında çıktı.

Eserlerinde savunulan tezler büyük bir iddia üzerine kurulmuştur. İslami mücadelenin dinamik unsurlarını içinde barındırır. Eserleri, statüko ve tüm yanlış fikirlerle bir hesaplaşma özelliği taşır.

Üretken ve hazırcevap bir zekaya sahiptir. Toplumun problemlerine evrensel çözümler sunmaya çalışır. Mesela, seneler önce yazdığı "Bütün Yönleriyle Kürt Meselesi" adlı eseri, Doğu ve Güneydoğu'yu tarihi, kültürel ve manevi derinliği içinde ele alan, konuyu farklı bir perspektiften bakan ve bugün bile güncelliğinden bir şey kaybetmeyen bir özelliğe sahiptir.

28 Şubat sürecinde fikirleri sebebiyle takibata uğradı. Anayasal düzeni cebir yoluyla değiştirmek iddiasıyla hapse atıldı. Fakat, kamuoyu onun hangi suç sebebiyle tutuklandığından habersiz. Kendisiyle yapılan bir röportaj vesilesiyle "Suçunun ne olduğunu onu yargılayan hakim bile çözemedi" (Sabah, 19. 6. 2012) ifadesi kullanıldı. Kendisi de bu röportajında, "Beni sorgulayanlar İBDA - C'nin ne olduğunu bilmiyordu" diyor.

28 ŞUBAT MAĞDURU

Tutuklanmasından sonra, pek çok basın kuruluşu onun hakkında haber yaptı, dosyalar hazırladı. Çoğunun ortak değerlendirmesi "Salih Mirzabeyoğlu'nun 28 Şubat mağduru oluşu" şeklinde idi.

Ruşen Çakır, Vatan gazetesi adına yaptığı araştırmada "Mirzabeyoğlu'na haksızlık yapıldığını, 15 senedir boşuna hapiste yattığını" yazdı. Milli Eğitim eski Bakanı ve Hukukçu Nimet Çubukçu bir TV kanalında "Mirzabeyoğlu yeniden yargılanabilir" açıklamasını yaptı. Abdullah Kuloğlu Mirzabeyoğlu için "28 Şubat'ın İskilipli Atıf Hocası" (Timetürk, 6. 9. 2012) ifadesini kullandı. Onu "Dünya çapında mütefekkir", "Kumandan" şeklinde tanıtanlar da oldu.

Basında sık sık "Mirzabeyoğlu'na işkence yapıldığı"na dair haberler yayınlandı. Pek çok kişi, basın ve paylaşım siteleri yoluyla "Mirzabeyoğlu'nun özgürlüğü"nü savundu.

Salih Mirzabeyoğlu'na farklı muamele yapıldığı kamuoyunda yaygın olan bir kanaat. 31. 8. 2012'de babası vefat ettiği zaman, pek çok mahkum gibi, o da bu üzüntülü gününde babasının cenazesine katılmak için yetkililerden izin istedi. Fakat, bu izin verilmedi. Aynı izin geçtiğimiz senelerde annesi Sabriye Erdiş'in vefatı sebebiyle de verilmemişti. Halbuki, Ergenekon davasından tutuklu Mehmet Haberal ve cezaevlerinde başka davalardan yatan pek çok kişiye bu izin verilmişti. Bu uygulama "çifte standart" olarak değerlendirildi.

Çevresinde saygınlığı ile tanınan ve ömrünü İslam davasının ihyasına adamış olan Musa Efendi'nin torunu ve mütefekkir Salih Mirzabeyoğlu'na yapılan farklı uygulama halkımızı üzmüştür.

MİRZABEYOĞLU ÖZGÜRLÜĞÜNE KAVUŞMALI

Salih Mirzabeyoğlu'nun dili, üslubu, hizmet anlayışı tartışılabilir. Ama, düşünce noktasında kalmış, eyleme dönüşmemiş fikirlerini sonuna kadar saygı duymak zorundayız.

Kamuoyu, Mirzabeyoğlu'nun fikir üretmekten, konuşup tartışmaktan, kitap yazmaktan başka suçu(!) olduğunu bilmiyor. Varsa, aydınlatılsın, biz de bilelim. Yoksa, bir an önce serbest bırakılsın. Bir tefekkür adamının 14 yıl Bolu F Tipi Cezaevi'nde tutuklu bulunması Türkiye'nin bir ayıbıdır. Aydınlarının ileri demokrasiyi tartıştıkları bir ülkede, sözü edilen özgürlük anlayışının Salih Mirzabeyoğlu'na da ulaşması gerekmez miydi?

Sayın Mirzabeyoğlu, 28 Şubat'ın olağanüstü şartlarında yargılanmıştır. Kararı veren emekli Hakim Metin Çetinbaş bu gerçeği itiraf etmiştir: "Biz, Mirzabeyoğlu davasında o günkü şartlara göre karar verdik. Mirzabeyoğlu davasında hata yapmış olabilirim."

Fikre Özgürlük Platformu Grup Koordinatörü Fatma Parmaksız, Milli Gazete'ye yaptığı ziyarette şöyle demişti: "28 Şubat anneleri olarak Salih Mirzabeyoğlu davasının yeniden görüşülmesini istiyoruz. Türkiye 28 Şubat sürecini yaşadı ve bu süreç 15 yıl sonra konuşulmaya başladı. Bu davada fikir, hürriyet, siyaset, hukuk, ahlak, işkence gibi pek çok başlık vardır." Ziyaret sırasında Mustafa Kurdaş da 28 Şubat için şunları söylemişti: "28 Şubat Türkiye'nin yüzleşmesi gereken bir süreçtir. Bu karakutu açılmadan Türkiye'deki karanlık noktalar, süreçler sonuçlandırılamaz." (Milli Gazete, 12. 6. 2012)

Adalet mülkün temelidir. Bildiklerimiz, haksız bir uygulamanın varlığını ortaya koymaktadır. Bu haksızlık vakit geçirilmeden düzeltilmeli, üretken bir fikir adamı bir an önce özgürlüğüne kavuşturulmalıdır.



2595 kez okundu. Yazarlar

Yorumlar

Henüz yorum yapılmamış. İlk yorumu yapmak için tıklayın

Yazarın diğer yazıları

Mekkenin Fethi ve Secdedeki İzzet - 23/12/2015
Mekkenin Fethi ve Secdedeki İzzet
Din eğitimi vazgeçilmez ihtiyaçtır - 25/09/2014
Din eğitimi vazgeçilmez ihtiyaçtır
Köseler’deki 14 Madencinin Hazin Öyküsü - 23/05/2014
Köseler’deki 14 Madencinin Hazin Öyküsü
Mekkenin Fethi ve Secdedeki İzzet - 04/03/2014
Gençliğin mânevî sigortası: Anadolu Gençlik - 27/12/2013
Gençliğin mânevî sigortası: Anadolu Gençlik
Türkçe ezan macerası - 21/11/2013
Türkçe ezan macerası
Gurbette Müslüman olmak - 03/10/2013
Gurbette Müslüman olmak
Kur’an ayında Kur’an’ı yaşamaya var mısınız? - 16/07/2013
Kur’an ayında Kur’an’ı yaşamaya var mısınız?
Ayasofya ibadete açılsın! - 16/05/2013
Ayasofya ibadete açılsın!
 Devamı
Ziyaret Bilgileri
Aktif Ziyaretçi1
Bugün Toplam34
Toplam Ziyaret121429
Üyelik Girişi
HADİSi ŞERİF
Peygamber Efendimize (sav),en temiz kazancın ne olduğu sorulduğunda:"Kişinin kendi elinin emeği,bir de dürüst ticaretin kazancı"buyurmuştur.
TAZİYE

"İnnâ lillâhi ve innâ ileyhi Raciûn

----------------------
Anadolu Gençlik Derneği Denizli Şubesi Yönetim Kurulu  Üyesi  ALİ ÇIRAK'IN DEDESİ Hakkın Rahmetine kavuşmuştur. Merhuma Allah'tan rahmet, kederli ailesine sabır ve başsağlığı dileriz.

BİR FM

ÖZLÜ SÖZ

Genç,inancı ve idealleri uğruna fedakarlık yapabilendir.

MİLKO










R

 

R