• Anasayfa
  • Favorilere Ekle
  • Site Haritası
  • https://www.facebook.com/DenizliAGD?ref=hl
  • https://twitter.com/DenizliAgd
Custom Search
ŞAKİR TARIM
denizliagd@hotmail.com
Gurbetçinin gözü ülkesinde
17/01/2012

Almanya'nın Nürnberg şehrinde bulunduğum günlerde, çevredeki bazı şehir ve yerleşim yerlerini de dolaşma fırsatı buldum. Buralardaki Türkiye kökenli kardeşlerimizle sohbet ettik, fikir alış verişi yaptık. Dert ve problemlerimizi konuştuk. Çözüm ve çareler üzerinde kafa yorduk. Şuna şahit oldum: Gurbetçilerimizin Türkiye sevdası ve ülkelerine bağlılığı hiç azalmadan devam ediyor. Avrupa ülkelerindeki problemlerine Türkiye'deki hükümetten çözüm bekliyorlar.

Türkiye'deki İş ve İşçi Bulma Kurumu ile Alman makamları arasında yapılan anlaşma sonucu Almanya'ya ilk işçi göçünün üzerinden yarım asır geçmiş. Buna rağmen, gurbetçilerin çözüm bekleyen pek çok meselesi var. Bunların başında çocukların eğitimi geliyor. Vatandaşlarımız, Türkiye'deki azınlıkların kendilerine özgü okulları olduğu gibi, Avrupa'da da bizim okullarımız olmalı, diyorlar. Hükümetin buna çözüm bulmasını istiyorlar.
Nürnberg'de, Ordu'nun Ünye ilçesinden İsmail Satır Bey'le tanıştım. MÜSİAD Nürnberg Bölge Başkanı olarak görev yapıyor. Beni, üyeleriyle birlikte yaptıkları yemekli toplantıya davet etti, üyeleriyle tanıştırdı. Toplantıda seçkin bir topluluk vardı. Nürnberg Türkiye Konsolosluğu SGK Ateşesi Kemal Ramoğlu, Ziraat Bankası NürnbergŞubesi Müdürü, Almanya'nın birinci partisi CDU içinde görev yapan Ümit Bey, burada işlerini kurmuş esnaf ve ticaretle uğraşan kardeşlerimiz toplantının davetlileri arasındaydı. Hatta, "Aile ve Çocuk Şenliği" programı için Nürnberg'e gelen Hüseyin Goncagül ve sahne partneri Ümit Kaplan da toplantının şeref konukları idiler. Sayın Goncagül, ertesi günkü programına hazırlık için toplantıdan erken ayrıldı. Sahne hayatı ve mesleklerine o kadar adapte olmuşlardı ki, bizimle oldukları süre içinde, günlük hayatlarını mı yaşıyorlar, yoksa sahnede oyun mu icra ediyorlar, konusunu ayırt edemedik. Keşke herkes, işine kendini bu derece verebilse, diye düşündüm; Goncagül ve partnerinin iş ve yaşantı bütünlüğünü takdir ettim.

Gurbette neler konuşuluyor?
MÜSİAD'ın toplantısında saimimi bir ortam oluştu. Gündem, Türkiye ve vatandaşlarımızın Avrupa'daki durumları idi. Herkes düşüncelerini serbestçe açıkladı. Almanya'ya işçi gönderilirken Türkiye hükümetinin vatandaşına karşı görevini yapmadığı anlatıldı "Bizim Almanya'ya işçi gönderdiğimiz yıllarda, Yunanistan da işçi gönderdi. Onlar, Alman hükümeti ile 100 işçiye bir papaz ve bir öğretmen göndermeyi pazarlık konusu yaptılar. Aynı dinden olmalarına rağmen bunu istediler ve yaptırdılar. Bizimkileri ise, Sirkeci'den trene bindirip salıverdiler" şeklinde görüş bildirenler oldu. Kemal Ramoğlu da "İnsanımızı göndermiş, takibini yapmamışız. İlk nesiller kaybolmuş, yeni yetişenleri kurtarmaya çalışmalıyız. Avrupa'da hâlâ müslümanlara karşı peşin hükümlülük var. Bunu gidermeliyiz."

Gurbetçi kardeşlerimiz, bundan sonra Avrupa'da kalacaklarını kabullenmişler. Çocukları burada okumuş ve burada iş edinmişler. Birinci neslin anne, baba ve yakın akrabaları çoğunlukla vefat etmiş veya şuan ileri yaşlarda bulunuyorlar. Avrupa'da dünyaya gelenler, Türkiye'ye dönseler bile orada yabancı durumdalar. İlk neslin çocukları, torunları, gelinleri hep Avrupa'dalar. Onun için, Avrupa'da iyi bir statü elde ederek yaşamak istiyorlar. Bu konuda Türkiye'nin desteğini bekliyorlar.
Artık geleceğe bakmalıyız

MÜSİAD Başkanı İsmail Bey durumlarını özetleyen bir fıkra anlattı: Bir padişah, yılan ve benzeri haşeratı havuza doldurmuş. İnsanlara bir teklif yapmış: "Kim bu havuzdan yüzerek karşıya geçerse kızımı ona vereceğim."
Bir de bakmışlarki Temel havuzda yüzüyor. Kenara yaklaşınca elinden tutup havuzdan çıkarmışlar. Padişah Temel'in yanına koşmuş. Kızını vermemek için Temelle pazarlığa tutuşmuş: "Ne dersin, seni kendime vezir yapayım." Temel "Olmaz" demiş. "O zaman istediğin kadar para vereyim" teklifinde bulunmuş. Temel yine "Olmaz" demiş. Padişah "O zaman kızımı vereyim" demiş. Temel yine "Olmaz" demiş. "Öyleyse ne istiyorsun?" deyince Temel isteğini iletmiş: "Padişahım, beni havuza itekleyeni bulmanızı istiyorum."

İsmail Bey diyor ki; "Biz elli senedir bizi havuza itekleyenleri arıyoruz. Artık kendi gündemimize dönelim. Geldiğimiz noktada problemlerimize çözüm yolu arayalım."
Avrupa'daki kardeşlerimiz eğitim, güvenlik, bu ülkelerde asimile olmamak gibi konularda Türkiye'nin desteğini bekliyorlar. Başbakan Almanya'ya en son gelişinde vatandaşlarımızı toplamış ve "Asimilasyon insanlık suçudur" demiş. Almanlar, bu sözü kendilerinin kötülenmesi şeklinde algılamışlar. Ondan sonra da vatandaşlarımıza tehdit mektupları yağmaya başlamış "Biz problemlerimizin yetkililer arasında ve karşılıklı görüşmelerle çözülmesini istiyoruz" diyorlar.Çoğunlukla dinlemede kaldığım programın sonunda bana da söz verdiler. Davetlerine teşekkür ederek birlik ve dirliklerini bozmamalarını temenni ettim.

Bu ülkelerde "Varlık sebebimiz olan dinimizi, hayat damarımız olan dilimizi, toplumsal hafızamız olan tarimizi unutmazsak asimile olmayacağımızı" anlattım. İyi niyet ve güzel duygularla program sona erdi.

 



1843 kez okundu. Yazarlar

Yorumlar

Henüz yorum yapılmamış. İlk yorumu yapmak için tıklayın

Yazarın diğer yazıları

Mekkenin Fethi ve Secdedeki İzzet - 23/12/2015
Mekkenin Fethi ve Secdedeki İzzet
Din eğitimi vazgeçilmez ihtiyaçtır - 25/09/2014
Din eğitimi vazgeçilmez ihtiyaçtır
Köseler’deki 14 Madencinin Hazin Öyküsü - 23/05/2014
Köseler’deki 14 Madencinin Hazin Öyküsü
Mekkenin Fethi ve Secdedeki İzzet - 04/03/2014
Gençliğin mânevî sigortası: Anadolu Gençlik - 27/12/2013
Gençliğin mânevî sigortası: Anadolu Gençlik
Türkçe ezan macerası - 21/11/2013
Türkçe ezan macerası
Gurbette Müslüman olmak - 03/10/2013
Gurbette Müslüman olmak
Kur’an ayında Kur’an’ı yaşamaya var mısınız? - 16/07/2013
Kur’an ayında Kur’an’ı yaşamaya var mısınız?
Ayasofya ibadete açılsın! - 16/05/2013
Ayasofya ibadete açılsın!
 Devamı
Ziyaret Bilgileri
Aktif Ziyaretçi1
Bugün Toplam22
Toplam Ziyaret121417
Üyelik Girişi
HADİSi ŞERİF
Peygamber Efendimize (sav),en temiz kazancın ne olduğu sorulduğunda:"Kişinin kendi elinin emeği,bir de dürüst ticaretin kazancı"buyurmuştur.
TAZİYE

"İnnâ lillâhi ve innâ ileyhi Raciûn

----------------------
Anadolu Gençlik Derneği Denizli Şubesi Yönetim Kurulu  Üyesi  ALİ ÇIRAK'IN DEDESİ Hakkın Rahmetine kavuşmuştur. Merhuma Allah'tan rahmet, kederli ailesine sabır ve başsağlığı dileriz.

BİR FM

ÖZLÜ SÖZ

Genç,inancı ve idealleri uğruna fedakarlık yapabilendir.

MİLKO










R

 

R