Allahü Teala insanı akıl, irade, hissetme gibi cevherlerle donatmıştır. Buna karşılık da bazı görevler istemiştir. Bu görevlerin adına "kulluk" diyoruz. İnsanın dünyaya geliş amacı da Allah'a kulluktur.

Rabbimiz, insanı diğer varlıklardan üstün yarattığı için, adaleti gereği onu imtihan etmektedir. İmtihan hak-batıl çizgisinde sürmektedir. Hak ve batıl birbirinin zıddı iki kavramdır. Aynen gündüz ve gece gibi.

Her zaman ve şart altında doğru olan şeye "hak" denir. 2 kere 2'nin 4 etmesi gibi. Amentü'de belirtilen esaslar haktır. Her zaman ve şart altında yanlış olana da "batıl" denir. Batıl, hakkın zıddı olan şeylerdir.

Akıllı insan; iyinin, güzelin, doğrunun, faydalının ve adil olanın yanında yer alır; aklını sağlıklı kullanamayan insan da batılın. Zıtların birbiriyle çarpıştığı gibi, hak-batıl mücadelesi de ilk insandan bu yana devam etmektedir.

Güneş gelince karanlığın yok olduğu gibi, hak gelince batılın hakimiyeti ortadan kalkar. Rabbimiz buyurur: "(Rasülüm!) De ki: Hak geldi, batıl yıkılıp gitti. Şüphesiz batıl yıkılmaya mahkumdur." (İsra Suresi, Ayet 81)

Allah'ın son dini olan İslam, baştan başa haktır. "İslam üstündür, ondan üstün hiçbir şey yoktur." (Hadis) "Allah katında hak din ancak İslam'dır." (Ali İmran, 19) İslam, eksiği ve fazlası olmayan tastamam ve kemale ermiş bir dindir: "Bugün sizin dininizi kemale erdirdim, üzerinizdeki nimetimi tamamladım ve sizin için din olarak İslam'ı seçtim ve bundan razı oldum." (Maide, 3) Kur'an-ı Kerim istisnasız her bilgiyi içinde barındıran mübarek bir kitaptır: "Kuru ve yaş ne varsa, hepsi bu kitabın içindedir." (En'am, 59)

İSLAM HAKKI, BATIL KUVVETİ ÜSTÜN TUTAR

İslam, insan ve toplumların kurtuluş reçetesidir: "Şüphesiz bu Kur'an toplumları en doğru yola iletir; salih amel işleyen müminlere, kendileri için büyük bir mükafat olduğunu müjdeler." (İsra, 9)

Peygamberimiz (s.a.v) "Alemlere rahmet" (Enbiya, 107) olsun diye bütün insanlığa gönderilmiştir: "Biz, seni bütün insanlara ancak müjdeleyici ve uyarıcı olarak gönderdik; fakat insanların çoğu bilmezler." (Sebe, 28)

Bugün, dünyada iki sınıf topluluk inançlarını bütün insanlığa ulaştırmak istemektedir. Biri Müslümanlar. İslam dini evrensel olduğu için bütün insanlığın hidayete ermesini, hepsinin huzur ve barış içinde yaşamasını, iyilik ve güzelliklerin her tarafa yayılmasını esas alır. Kur'an'ın sure başlıkları "Bismillahirrahmanirrahim" sözüdür. "Rahman ve Rahim olan, esirgeyen, bağışlayan, kullarının iyiliğini isteyen Allah'ın adıyla başlarım" anlamındadır.

İslam, insanlığı huzur ve barışa götürür. İslam haktır, Müslüman da hakkı üstün tutar, iyilik ve güzellikleri yaygınlaştırmaya çalışır.

Bugün, dünya hakimiyeti için çalışan ikinci bir topluluk daha vardır ki, onlar da Siyonistlerdir. Siyonizm, hedefe ulaşmak için her yolu meşru saymaktadır. Kuvveti hak sebebi saydıkları için batıl yoldadırlar ve batılı temsil ederler. Siyonizm, çeşitli kurumlar aracılığıyla insanlığı tehdit etmektedir. Dünyanın huzur ve barışı için bu kuşatmanın kırılması gereklidir.

5770 senedir mücadele eden Siyonistler, Theodor Herzl öncülüğünde, 1897'de yeni hedefler belirlediler. Bazı hedeflerine ulaştılar. Şimdi, "Arz-ı Mev'ud'a ulaşarak Allah'ın kendilerine vaad ettiğine inandıkları toprakları yönetim merkezi yaparak "dünya hakimiyeti" sağlamak istemektedirler. Asıl amaçları, kendilerini "efendi", diğer insanları da kendilerine "köle" yapmaktır.

GİZLİ DÜNYA DEVLETİ

Siyonistlerin inançları, mücadeleleri, planları, dünyayı nasıl egemenlikleri altına almak istedikleri Gary Allen isimli ABD'li Araştırmacı Yazar tarafından "Dünyayı Kimler Yönetiyor - Gizli Dünya Devleti" adlı kitapta bütün açıklığıyla anlatılmaktadır. Bu kitap, dünyayı yalnız kendilerinin mülkü olarak gören karanlık odakların iç yüzünü ortaya koymakta, plan ve tuzaklarını deşifre etmektedir.

İnsanlığı bekleyen tehlikenin iyi anlaşılması için bu kitabın mutlaka okunması gerekmektedir. Çünkü, "Batılı bilmeyen onun kucağına düşer." Bu önemli kitabı Milli Gazete okuyucularına promosyon olarak vermektedir. Bu iş için hala geç kalmış değilsiniz.

Siyonistler sanat, tiyatro, sinema, spor, üniversiteler, sanayi, ticaret, hukuk, istihbarat teşkilatları gibi pek çok etkili alanı kontrol etmek için gizli bir çalışma ağı oluşturmuşlardır. Bu gizli güç çok kere devlet başkanlarını bile hayrete düşürmüştür. Jefferson şu ifadeyi kullanır: "Bankaların, ordulardan daha tehlikeli olduğuna inanıyorum." Siyonizm, yalnız Kapitalist dünyada değil, her yerde faaliyet gösteriyor. ABD Dış İşleri Bakanlığı'nın belgeleri ile konuşan Ekonomist Antony Sutton şöyle diyor: "Sovyetlerin sahip olduğu her şey Batı'dan alınmıştır. Bu nedenle, SSCB'nin ABD'de oluşturulduğunu söylemek kesinlikle abartılı olmaz."

Şer güçler, hedeflerine ulaşmak için her türlü yalana da başvururlar. Penguin Group'un kurucusu ABD'li Yayıncı Edward Payson Dutton "Harp Zamanlarında Yalanlar" kitabında şöyle der: "1914-1918'lerin dünyasında, tarihin herhangi bir döneminden fazla bilinçli yalanlar söylenmemiştir."

Nasıl bir dünyada yaşadığımızı öğrenmek ve karanlık odakların sinsi plan ve tuzaklarından haberdar olmak için "Gizli Dünya Devleti" adlı eseri mutlaka okumalısınız. Unutmayın ki, "Salihlerin tembelliği, zalimlerin iktidarını hazırlar." (Hz. Ebubekir (r.a).